27 Mart 2010 Cumartesi

FiLM Ve HaYaL KaRıŞıMı


'Göl Evi'ndeki posta kutusu gibi bir posta kutum olsa keşke.. Aslında kim olduğunu bilmediğim birine mektuplar yazabilsem..


Göl evi'ndeki gibi ya da Nights in Rodanthe'deki gibi suyun içinde bir evim olsa..


Biliyorum bu aralar çok fazla film izliyorum...

Selpak kutusunu bir yere kaldırmam lazım.. Yoksa 2 damlada boğulacağım :(

25 Mart 2010 Perşembe

uFaK aYRıNTıLaR


Bugün o kadar çok yürüdüm ki.. Rüzgarda dağıldı düşünceler..Her adımda biraz daha uzaklaştım sanki içimi yiyip bitiren şeylerden..

Dumanı üstünde sıcacık bir simit ve çayın yanında adaşımla muhabbet..

Aramıza girip dilek tutanlar..

Ve küçük mutluluklar sonrası tüm benliği kaplayan huzur....

Daha ne olsun :)

22 Mart 2010 Pazartesi

ÇıKaR iLiŞKiSi VoL - 2

Mide bulandırıcı zamanlardan birini yaşıyorum yine..
Her defasında nedense ? bulantılar şiddetini arttırıyor..

İşte 'O' anlarda bir vicdanım ve eskiye olan özlemimin yıkılıp , yanmasını, hatta benden çok uzaklara gitmesini ve içimde yalnızca öfkenin kalmasını istiyorum.. Gereken cevapları , gerektiği gibi vermek için..

Ama olmuyor...

Takılıp kalmışım geçmişteki güzel günlere.. Bana ne yaparlarsa yapsınlar hep iyileri hatırlamak için programlanmışım sanki.. Canım acısa da , dizlerim kanasa da görmezden gelmeye , yaralarımın üzerini bir parça 'güzel anıyla' örtüp yaşamaya alışmışım sankii...

Canımı acıtan onca insandan bana arda kalanlar mutlu anılar diye kendini kandırma seremonisine sıvamışım hep kollarımı..




Ama öyle zamanlar geliyor ki ; dağılıp yıkılıyorum.. Canımı acıtan her ne varsa sanki bir kaç saat önce yaşanmış gibi canlanıveriyor birden. Yaralarımı örttüğüm o 'güzel anılar' parçası birden yaranın üzerinden sıyrılıveriyor.. Geriye KaN- ReVaN , CaN KıRıKLaRı kalıyor..

Ufacıktım..

Ayağımda kırmızı terlikler.. Camın kenarından bakıyordum hep hayata..
Tam karşımızdaki evde bizim gibi Trakyalı bir aile vardı.. Benimle yaşıt bir kızları vardı. Annem öteki mahalle çocuklarının yerine onla oynamamı uygun görürdü. Trakyalıydı ya ? !!!!


Küçücüktük.. Hayat bize neler getirecek yıllar sonra bilebilirmiydik ki ? Evcilik oynardık onların evin bahçesindeki o mükemmel erik ağaçlarının altına 'O'nun annesinin serdiği ufak bir kilim parçasının üzerinde.. Bazen de bizim evin merdivenlerinde... Onun bez bebekleri vardı benimse Almanyadan gelen et bebeklerim, legolarım vs..

Farklıydım evet.. 'O'ndan çok farklıydım daha o zamanlar..

Ama farkındamıydım ?

Hayır !!!

Çocuktum yahu !!!

Para şeker almaktan başka bir şey için önemli değildi.. Oyundu önemli olan , gülmekti , bebeklerimdi , oyuncaklarımdı, sokakta koşturmak, erik ağaçlarına tırmanmak, salıncakta sallanmaktı hayatımdaki en önemli şeyler... Ama onun hayallerinde et bebekler ve legolar vardı.. Sırf oyuncaklarım için benimle oynadıklarını anlayabilmem için çoookk ama çoookkk büyümem gerekti..

Evet sahip olduklarımla ölçülüyordum.. Sahip olduklarım yüzünden yanımdaydı ' çocukluk arkadaşlarım '.. Hayatlarında hiç sıvı sabun görmemiş , o zamana kdr Türkiye'de bırakın olmasını adının bile insanlara komik geldiği zamanlardan bahsediyorum.. Bizim eve legolar ve et bebeklerke oynamak, ellerini sıvı sabunla yıkamak için gelen arkadaşlar bunlar..





Ve ne acı ki ben bunun farkına seneler sonra canım çok yanınca vardım..

Biz 3 kankaydık.. Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi .... 4-5 yıldır görüşmüyorum bu iki çocukluk arkadaşıyla.. Özellikle de önceki yazımda anlattığım kişi ve bu yazıya konu olan Trakyalı komşu kızıyla...

Senede bir defa , bazen iki senede bir msj atar bu Trakyalı komşu kızı.. Maksat halimi hatrımı sormak gibi gözükse de asıl önemli olan hayatımda neler olduğudur aslında..
Bir mesajında annemi öldürür baş sağlığı diler.. Öteki mesajında babamı yeniden evlendirir. Üvey anne teorileri geliştirir, Beni ayrı eve çıkartır vs vs.. Yazar olsaydı inanılmaz komplo teorileri geliştirebileceğinden eminim..

Neyse bu kızımız yine beni buldu.. Evlilik hazırlıklarına girmiş.. Üstüne basa basa belirtti.. Sende bir şey yokmu diye de ağız aramayı ihmal etmedi tabi kii...

Geçenlerde yazmıştım ( Hatırlamayanlar için Bknz : Çıkar ilişkisi ) Aynı durum bu ESKİ KANKA da da mevcut aynen diğer ESKİ KANKA da olduğu gibi....

Evleniyorum gel takını tak demek için , çıkar ilişkisi için...

Yine oyuncaklarım var diye benimle oynamak istiyorlar.. Ama bu ufacık kız artık oyun oynamaktan yoruldu..


İçimden geçen bunca acıdan sonra gülen bir yüzle nasıl mutluluklar dileyebilirim ki ???

18 Mart 2010 Perşembe

GeÇmiŞe YoLCuLuK

 http://img1.jurko.net/wall/paper/jessica_biel_1.jpg



Koskoca bir yalnızlık mı kaplayan bu gökyüzünü..
Yoksa karanlık mı ?
Hangisi daha kötü ???

 Kayboldum.. !

"Bir bilet istiyorum
Sadece gidiş olsun
Çocukluğun saflığına
Gidip orda yaşamam gerek"



geçmişe yolculuk | izlesene.com

17 Mart 2010 Çarşamba

MiM - YaRaTıCı BLoGGeR öDüLü




http://kampanyamelegiaysell.blogspot.com/

Beni bu ödüle layık görmüş.. Ödülün bir de kuralları varmış :)

*Sizi ödüllendirenin blog linkini yayınlayın.
*Ödülün logosunu yayınlayın.
*7 yaratıcı blogger ödüllendirin.
*7 blogun linkini yayınlayın.
*Ödüllendirdiklerinizi haberdar edin.



İşte 7 kişi geliyor :)

kda mim sorumlun olarak ilk sana :)
Kişisel depresyon anları..

Aysema Öğretmenim

Karamel

Ghannima

Bendeniz

Esrik öfke

Ve son olarak Efsa

Evet top sizde :)


16 Mart 2010 Salı

aYRıNTıSıZıM


Takvim yaprakları birer birer geçip gitmişse yaşananların üzerinden ve yaşananlardan bazıları mıh gibi çakılmışsa akla...
Unutamıyor insan
ya da unutmak istemiyor
bilmiyorum..

O kadar karmakarışığım ki..

Parça parça dağılıyorum sanki..

Bir parçamı bırakamadan daha, bir başkası kopuyor benliğimden...

Keşke birileri beni tanısa..

Bilebilseler keşke kelimelerin ardına sakladıklarımı..

Ayrıntılarda gizli derler ya hep..

Ayrıntısızım..

3 Mart 2010 Çarşamba

YaRıŞMa

Tofita'nın düzenlediği 'Bunun Burda Ne İşi Var ' isimli yarışmada destek olan arkadaşlarıma öncelikle çok ama çok teşekkür ederim :)

Yarışmada 1 olamadım ama 2. oldum ve Toshiba P10 Kamera kazandım :)


2 Mart 2010 Salı

SaDeCe uYuMaK


Aslında hiç bir zaman göründüğüm kadar güçlü olamadım..

Taktığım sahte tebessümler dolaşıyor şehrin her bir yanında..

Onca yaşanmışlık ve dağılmışlık var ki..

Küllerim savruluyor esen rüzgarlarda ,
etrafımdakiler kahkaha sesleri duyuyor..


Kat izlerini silebilseydim keşke! bunca zamandır sakladıklarımın..

Sadece uyumak istiyorum..
Sarılıp battaniyeye uyumak..
Herşeyi unutacak kadar...

Uyumak...

Bu karamsarlık ve karışık duygular çemberinden kurtulana kadar uyumak..

1 Mart 2010 Pazartesi

BeLKi..

Fonda : Emre Aydın - Beni unutma..


"Yoksun, yoksun yanımda.
Geçecek demiştin ya, Geçmedi duruyor hala.

Yoksun, yoksun yanımda.
Bu puslu kalanlarda,
Yoksun yanımda."